Merhabalar, bu yazımda Colorado’da gezilecek yerlere Rocky Dağları ile devam ediyorum. Önceki yazımda(Amerika Colorado Gezi Notları 1) Garden of the Gods gezimden bahsetmiştim. O yazıyı okumayanlar linkten erişebilirler.
Buradaki işlerin uzaması nedeniyle müşterimiz ek olarak 2 hafta daha kalmamızı istemişti. 2 hafta olarak planlanan seyahatimiz 1 aya çıkmıştı ve bu da hafta sonları yeni yerler keşfetmek için başka bir fırsattı. Hafta içi yoğun çalışmanın ardından hafta sonu planı için rotamız Rocky Mountain National Park (RMNP)’tı.
Denver’dan RMNP’ye bir buçuk saatlik bir yolumuz vardı. Şehir merkezinin birçok yerinden bile gözüken bu dağ silsilesi adeta kendine çağırıyor. Colorado’ya gelipte doğayı seven birinin sıkılması pek mümkün değil. Burada edinebileceğiniz birçok hobi mevcut. Rocky’de yapabileceğiniz aktiviteler; Hiking, Climbing, Backpacking, Horseback Riding, Four Wheeling, Hunting, Biking, River Rafting, Kayaking, Swimming, Boating, Fishing. Bu kadar zenginliğin içinde de bu sporlarla uğraşan birçok insan görmeniz mümkün. Haziran ayı dolayısıyla gittiğimiz Colorado’da RMNP’ye her mevsim gidilemiyor. Gittiğimiz dönem yeni yeni açılan Park bize bu şansı sundu. Denver şehri Amerika’nın en yüksek rakıma sahip şehirlerinden bir tanesi. Colorado iklimi İç Anadolu illerimize benzer özellikler göstermekte, kuru soğuk. Şehir merkezi yaklaşık 1600 metrelerde. Rocky Dağları ise 4000 metrenin üstünde.

RMNP’ye yaklaşırken bizi Estes Park karşıladı. RMNP bu şehre bağlıydı ve şehrin girişinde doğal hayatı görebileceğimiz bir park mevcuttu.
ESTES PARK

Buradan arabayla geçerken kalabalığı ve neden durduklarını gördük biz de boş bir yere arabayı çekerek araçtan indik. Parkın içinde bulunan bir sürü sincap burayı oldukça ilgi çekici bir hale getiriyordu. Adeta evcilleşen bu hayvanlar insanların verdikleri yemişlerle beslenerek neredeyse ışık hızında hareket ediyorlardı. Burada sincaplarla biraz vakit geçirdikten sonra RMNP’ye doğru yolumuza devam ettik.

Artık araçla yükselti almaya başladık. Belli bir yüksekliğin üstüne gelince yol kenarlarındaki karlar havanın soğukluğunu bize göstermeye başladı. RMNP’ye giriş ücreti araçla 20$ dı. Eğer burada sık sık bu tür yerleri ziyaret etmeyi düşünüyorsanız bunun için belli kartlar satılmakta. Bu kartlar hem haftalık hem yıllık olarak alınabiliyor. Biz tekrar gelmeyeceğimiz için tek geçiş ücreti ödedik ve RMNP için hazırlanmış guide book’u alarak nerede olduğumuzu, içeride nelerle karşılaşacağımızı öğrenmiş olduk. Park o kadar büyüktü ki (birçok noktadan girişi bulunmakta) doğru düzgün gezmek için bir günün yetmeyeceğini düşünüyorum. Bu yüzden her noktada durmak yerine hoşunuza giden yerlerde durarak vakit geçirmek faydalı olacaktır. Diğer türlü hem vakit yetmeyecek hem de yorgunluktan diğer güzel yerlerde durma motivasyonunuzu kaybedeceksiniz.
Artık araçla yükselti almaya başladık. Belli bir yüksekliğin üstüne gelince yol kenarlarındaki karlar havanın soğukluğunu bize göstermeye başladı. RMNP’ye giriş ücreti araçla 20$ dı. Eğer burada sık sık bu tür yerleri ziyaret etmeyi düşünüyorsanız bunun için belli kartlar satılmakta. Bu kartlar hem haftalık hem yıllık olarak alınabiliyor. Biz tekrar gelmeyeceğimiz için tek geçiş ücreti ödedik ve RMNP için hazırlanmış guide book’u alarak nerede olduğumuzu, içeride nelerle karşılaşacağımızı öğrenmiş olduk. Park o kadar büyüktü ki (birçok noktadan girişi bulunmakta) doğru düzgün gezmek için bir günün yetmeyeceğini düşünüyorum. Bu yüzden her noktada durmak yerine hoşunuza giden yerlerde durarak vakit geçirmek faydalı olacaktır. Diğer türlü hem vakit yetmeyecek hem de yorgunluktan diğer güzel yerlerde durma motivasyonunuzu kaybedeceksiniz.
ROCKY MOUNTAIN NATIONAL PARK
İlk hoşumuza giden yer Many Parks Curve, burada bulunan seyir tepesinde etrafı seyrederek bir süre vakit geçirdik. Harika bir panoramaya sahip bu yer, uçsuz bucaksız dağları önümüze diziyordu. U dönüşü yapılan tam bu noktada bulunan ufak bir tepeye tırmanarak manzaranın keyfini 360 derece yaşamak harikaydı.

Buradan devam ederek sonraki durağımız Forest Canyon‘da durduk.

Buradan karşımızda duran tepelerin yükseklikleri 3900 metre civarıydı. Fotoğrafta gözükmese de çıplak gözle bölgede tırmanış yapan birilerinin olduğunu görebiliyordum. Bulunduğumuz noktadan gözümüzün önündeki yer çok erişilmez duruyordu. Her ne kadar biz birçoğunu göremesekte Park’ın içinde müthiş bir doğal hayat vardı ve bu hala korunuyordu. Burada birçok yabani hayvan hala hayatını sürdürüyor. Az ileride gördüğümüz Marmot bunun en büyük örneğiydi.

Hayatımda ilk defa gördüğüm bu hayvana bakarken o da bana garip garip bakmaya başladı. Sonra kafasını taşların arasına saklayarak deve kuşu misali saklandığı düşünüyordu sanırım.
Burası araçla çıkılabilecek en yüksek noktaydı. Hava çok soğuk olmasa da, rüzgar hissedilen havayı ciddi bir şekilde etkiliyordu. Buraya gelecekler için havanın güzelliğine rağmen mont şart!

Bu noktadan sonra artık Park’ın çıkışına doğru yol almaya başladık. Yine yol üstünde hoşumuza giden yerlerde durarak bol bol fotoğraf çekip, manzarayı seyrettik. İnerken yine karşılaştığımız bir gölde mola vererek etrafı dolaştık. Burada tabela da bölgede uzun boynuzlu keçilerin yaşadığı söylense de biz göremedik.
Devamında yolumuza çıkan Grand Lake kasabasında yemek yiyip şehre dönerek bu güzel günü noktaladık. Soru ve görüşlerinizi yorumda belirtirseniz sevinirim.